Shadow of a Doubt Türkçe Altyazı

Shadow of a Doubt Türkçe Altyazı

Shadow of a Doubt Türkçe Altyazı

7.8 / 10 Film-Noir, Gerilim 1943 Amerika 108 dak.

Santa Rosa, California, Charlotte "Charlie" Newton'da yaşayan sıkılmış bir genç hayal kırıklığına uğradı, çünkü hayatında ve ailesinin ömründe hiçbir şey olmuyor gibi görünmüyor. Sonra harika haberler aldı: (adlandırdığı için), Charlie Oakley, bir ziyaret için geliyor. Fakat Charlie Amca, göründüğü adam olmayabilir.

100
Üye
Puanları

Yorumlar

15 YORUM
Yorum yapabilmek için üye olmalısın. Küfür, Hakaret, Spoiler veren yorumlar silinir/banlanır.
@boixosnois 2 yıl önce
Hayatta en sevdiğiniz birisini düşünün. Onun için herşeyi yapabilecek olmanızı, körü körüne ona inanmayı ve korumayı. Fakat hayatta en çok sevdiğiniz ... [Devamını gör..]
Hayatta en sevdiğiniz birisini düşünün. Onun için herşeyi yapabilecek olmanızı, körü körüne ona inanmayı ve korumayı. Fakat hayatta en çok sevdiğiniz o kişinin gerçekte öyle biri olmadığını öğreniyorsunuz. Sonrasında sizin bildiklerinizi o da biliyor ve bu noktadan sonra tek amacı sizi öldürmek istemesi oluyor. Film tam anlamıyla bunu anlatıyor. Son dönem filmleri özellikle de pandemi sonrası yapılan filmler pek sarmıyor. Elbette içinde iyileri de var ama azınlıkta. Çok iyi anlatılmış bir konu, çok iyi oyunculuklara hasret kaldıysanız, biraz eski filmlere bakmanızı tavsiye ederim. Tadından yenmez bir psikolojik gerilim filmi. Alfred Hitchcock baba biliyor bu işi...
00
@Lamusss 5 yıl önce
Hitchcock ta olmasaydı cok sıradan bir dünyada yaşardık sanırsam.Nepotizm bu filmden sonra tekrardan düşünülmesi gereken bir kavram oldu;)
00
@schizoidcrimson 7 yıl önce
Alfred Hitchcock'un bizzat kendisinin en sevdiği film imiş bu. Santa Rosa, California’ da yaşayan bir genç kız olan Charlotte “Charlie” Newton (Te... [Devamını gör..]
Alfred Hitchcock'un bizzat kendisinin en sevdiği film imiş bu.

Santa Rosa, California’ da yaşayan bir genç kız olan Charlotte “Charlie” Newton (Teresa Wright), çekirdek ailesi ile olan monoton yaşamından fena halde sıkılmaka, hayatlarını değiştirecek bir şeyler aramaktadır. Tam da bu sırada annesinin en küçük kardeşi olan Charlie Oakley’ in (Joseph Cotten) onları ziyarete geleceği haberini alır. Dayısına bir sevgiliye olunabilecek derecede hayran olan Charlotte, onun gelişinin her şeyi değiştireceğinden emindir. Bence dayısına duyduğu hayranlık biraz hastalıklı.

Charlie Dayı geldikten hemen sonra gazeteci olduklarını iddia eden iki adam, ortalama Amerikan ailesini incelediklerini söyleyip onların evine ropörtaja gelir. Charlie Dayı, ailenin gazetecilere olan heyecanını paylaşmaz; aksine sinirli bir halde onlardan uzak durur. Gazeteciler ise özellikle onunla konuşmaya ve fotoğrafını çekmeye çalışmaktadır. Sonunda gazetecilerden biri Charlotte ile konuşup kendisinin aslında Dedektif Jack Graham (Macdonald Carey) olduğunu ve Charlotte’un dayısının zengin kadınları baştan çıkarttıktan sonra onları öldürüp paralarıyla kaçan bir seri katil olma ihtimali ile izlenmekte olduğunu anlatır. Farklı kentlerdeki şüphelilerin peşine düşen polis gerçek katili bulmaya çalışmaktadır.

Charlotte bu haber ile bir şok geçirse ve sevgili dayısının katil olabileceğine asla inanmasa da onun garip ve şüphe çeken hareketleri gittikçe daha çok dikkatini çekmeye başlar. Kimseye açamadığı bu geçek ile yaşayan Charlotte sonunda dayısının bu aranan adam olduğuna emin olur. Bu sıralarda polisten kaçan başka bir şüpheli vurulur ve polis onun gerçek katil olduğunu sanıp soruşturmayı bitirir. Bu duruma sevinen Charlie Dayı, Oakey kasabadan ayrılıp San Fransisco’ya gitmeye karar verir. Ancak yeğeni Charlotte’un her şeyi bildiğini fark edince paniğe kapılır ve ondan kurtulmak ister. Kaza gibi görünecek şekilde çeşitli kereler onu öldürmeye çalışır ama başaramaz. San Fransisco için trene bindiği gün ona hoşçakal demeye gelen Charlotte’un trenden inmesini engeller ve akabinde onu trenden atıp öldürmeye çalışır; ancak kazayla kendisi trenden düşüp karşı yönden gelen trenin altında kalır. Charlie Oakley, cenaze töreninde tüm bu olanlardan habersiz insanlarca yüce gönüllü biri olarak toprağa verilir; çünkü Charlotte gerçekleri sadece – artık sevgilisi olan – Dedektif Jack ile paylaşmıştır.

Hitchcock, Şüphenin Gölgesi filminde bir çok ikilik kullanmıştır:

– Telgraflar: Genç kız Charlotte dayısına telgraf göndermeye postaneye gittiğinde dayısından bir telgraf alır.
– Merry Widow valsinin melodisi dayıdan kıza telepati yoluyla geçer.
– “İkiz gibiyiz” lafı.
– Filmde 2 dedektif, 2 şüpheli, 2 çocuk, 2 doktor, 2 amatör komşu dedektif, 2 cinayet teşebbüsü, 2 dedektif ziyareti, “İkiye Kadar” adlı bar, bu barda Charles’ın içtiği 2 brendi var.
– Her insan 2 yönlüdür; hem iyi hem kötü. İnsanların salt iyi veya salt kötü olmadıklarını anlatıyor bize Hitchcock. Türk sinemasındaki o sadece kötü ve melek kadar iyi karakterler saçmalığını Yılmaz Güney yıkarak gerçeği göstermişti bize.

Filmde her ikilik bir üçüncüye bağlanıyor:
1. Para: Dayıda var, kızda yok.
2. Vals: Önce dayı-kızı birleştiriyor, ama sonra ayıran bir unsur oluyor. Valsin adı “Şen Dullar”, dul katili dayıyı rahatsız ediyor.
3. Yüzük: Dayının kıza hediye ettiği yüzük önce birleştiren unsur, ancak cinayet delili haline gelince ayıran unsur oluyor.

Filmde Charlotte mükemmel bir Amerikan genç kızı karakteri çiziyor; tam da oğlanın eve götürüp ailesiyle tanıştırmak isteyeceği cinsten. Dayısına duyduğu anormal hayranlık gözlerini bağlıyor, adamın son derece şüpheli davranışları, kızın canını yakması, dayısına karşı en küçük bir antipati yaratmıyor onda.

Anne-kızın hep gülümseyen yüzleri bana biraz yapay geldi, hele annenin kocaman açtığı ağzıyla gülümsemesi oldukça yapmacık. Filmde çizilen “mükemmel Amerikan ailesi” tablosu aslında hiç de mükemmel değil; ailede herkes birbirinin sözünü kesiyor. Baba komşusuyla sürekli mükemmel cinayet senaryoları yazıyor. Anne fazla saf. Evin küçük kızı yaşının üç katı davranışlarda bulunuyor, adeta evdeki tek akıllı kişi. Genç kızımız bunalımda ve çareyi neredeyse (üzgünüm ama belki de gerçekte) aşk duyduğu uzaktaki dayısında arıyor.

Charlotte (Charli) Hollywood standartlarının ötesine geçerek dedektifin kanatları altına girmiyor, olayı kendisi çözmeye kararlı. Bunu sinemadaki ilk feminist karakterlerden biri olarak nitelemek fazla mı iddialı olur? Gerçeği öğrendiğinde tüm dünyası sarsılıyor. O artık asla eski Charli olamayacak, dayısı masum çıksa bile.
00
@mrtcnyldz 8 yıl önce
hitchcock amcanın, "bu filmle şiddeti ait olduğu yere taşıdım eve" dediği ve en çok sevdiği film ilan ettiği yapıt.
00
@Ziyaretçi 10 yıl önce
ustanin en iyi filmleri arasinda yer almasada,genede bol gerilimli,düzeyli bir film.finaldeki tren sahnesi komik kacmis!
00
@Ziyaretçi 11 yıl önce
finali zayıf kalsa da güzel bir hitchcock filmi.
00
@Ziyaretçi 11 yıl önce
muhakkak bunu izliyeceğim teşekkürler site yönetimi
00
@Ziyaretçi 11 yıl önce
Genç bir kız olan Charlottenin cinayet zanlısı olan dayısıyla arasında geçen psikolojik savaşın anlatıldığı bir psikolojik gerilim filmi. Finali bira... [Devamını gör..]
Genç bir kız olan Charlottenin cinayet zanlısı olan dayısıyla arasında geçen psikolojik savaşın anlatıldığı bir psikolojik gerilim filmi. Finali biraz basit kalmış göründü. 7.5/10
00
@705955___Verliend 11 yıl önce
Filmin, aranan kişinin kim olduğunu gözümüze sokmasına rağmen yinede şüphe ettirmesi, 2 adamın birbirini öldürmesinden bahsetmesi, filmin içinde cinse... [Devamını gör..]
Filmin, aranan kişinin kim olduğunu gözümüze sokmasına rağmen yinede şüphe ettirmesi, 2 adamın birbirini öldürmesinden bahsetmesi, filmin içinde cinsel bir gerginlik olması, diyaloglarda kalite olması bence izlemenize değer.
00